11347,73%0,30
40,83% 0,12
47,84% 0,95
4431,67% 0,84
7119,18% 0,73
Özel Haber
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti genelinde yapay zekâ destekli 150 yeni trafik kamerasının montajı tamamlanmak üzere. Henüz ceza yazmaya başlamayan sistem, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı tarafından “trafik güvenliği için devrim” olarak tanıtılsa da, vatandaşlar sistemin amacını sorguluyor: “Bu bir güvenlik yatırımı mı, yoksa organize bir ceza operasyonu mu?”
Sistemin devreye girmesine günler kala, sosyal medyada ve halk arasında tepkiler çığ gibi büyüyor. Vatandaşlar, cezalarla değil; aydınlatılmış yollar, net trafik işaretleri ve adil uygulamalarla güvenliğin sağlanması gerektiğini dile getiriyor.
“Ne b** yiyeceklerini şaşırdılar”
Tepkiler arasında en sert ifadelerden biri S.B'den geldi;
“Cebimizdeki parayı almak için her yolu deniyorlar”
V. Ö. ise radar sisteminin amacının vatandaşın hayatını kolaylaştırmak değil, cebine el uzatmak olduğunu savunuyor:
“İnşallah her köyden biri halleder”
B. Ö. eleştirisini ironik bir dille şu sözlerle ifade ediyor:
“Akıllı kamera var, akıllı yönetici yok”
K.A, sistemin teknik yönlerini sorguluyor:
“KKTC halkını soyma düzeni”
İ. B. uygulamanın adil olmadığını savunarak şöyle diyor:
“Yolları aydınlatsalardı”
E. E. ise trafik güvenliğinin ceza değil, hizmetle sağlanabileceğini vurguluyor:
“Hırsızlığa yattılar”
Birkan Cemile Özdoğdu, sistemi yasadışı ve halkı hedef alan bir araç olarak tanımlıyor:
“Kör eşek gibi giderik yollarda”
T. S. ise yolların durumuna ve yüksek cezalara dikkat çekiyor:
“Bu ülkede ceza ödeyemeyen hapse düşecek”
Mehmet Paşaoğlu, radar sistemiyle birlikte adalet sisteminin de tıkanacağını öne sürüyor:
“Yolları boyamaktan acizler”
Özgür Sapar ise uygulamanın plansızlığını ve yolların rezaletini şöyle ifade ediyor:
“Kazaları önlemek isteyen yol yapar”
Uğurtan Zaifoğlu ise sistemin samimi bir trafik güvenliği politikası olmadığını düşünüyor:
Devlet güven vermezse, sistem itibar kazanmaz
Tepkilerin ortak noktasında, cezaların değil, eksik hizmetin, karanlık yolların, altyapısız yolların ve fahiş para cezalarının halkı çileden çıkardığı görülüyor. Ceza sistemleri, yalnızca adil ve şeffaf şekilde uygulandığında toplumsal meşruiyet kazanır. Aksi halde bu sistemler, halk nezdinde birer “soygun düzeni” olarak algılanır.